Sözler Cilt 2

Sözler Cilt 2, 81. Sayfa

veyahut makàsıd-ı Kur'âniyeden bir kaide-i külliyeyi tazammun eder ki, âyetin tekid ve teyidi için fezlekeler yapar. İşte o fezlekelerde Kur'ân'ın hikmet-i ulviyesinden bazı işarat ve hidayet-i İlâhiyenin âb-ı hayatından bazı reşaşat, i'câz-ı Kur'ân'ın berklerinden bazı şerarat vardır. Şimdi, pek çok o işarattan yalnız on tanesini icmalen zikrederiz. Hem pek çok misallerinden birer misal ve herbir misalin pek çok hakaikından yalnız herbirinde bir hakikatin meâl-i icmâlîsine işaret ederiz. Bu on işaretin ekserîsi, ekser âyetlerde müctemian beraber bulunup hakikî bir nakş-ı i'câzî teşkil ederler. Hem misal olarak getirdiğimiz âyetlerin ekserîsi, ekser işârâta misaldir. Biz yalnız her âyetten bir işaret göstereceğiz. Misal getireceğimiz âyetlerden, eski Sözlerde bahsi geçenlerin yalnız meâline bir hafif işaret ederiz.
BİRİNCİ MEZİYET-İ CEZÂLET: Kur'ân-ı Hakîm, i'cazkâr beyanatıyla Sâni-i Zülcelâlin ef'al ve eserlerini nazara karşı serer, bast eder. Sonra, o âsar ve
ef'âlinde esmâ-i İlâhiyeyi istihraç eder; veya haşir ve tevhid gibi bir makàsıd-ı asliye-i Kur'âniyeyi ispat ediyor.
Birinci mânânın misallerinden, meselâ
هُوَ الَّذِى خَلَقَ لَكُمْ مَا فِى اْلاَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ اسْتَوٰۤى اِلَى السَّمَۤاءِ فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ * 1

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz