Redirecting you...

, 135. Sayfa

zerreye de kabiliyetine göre kemâl-i intizamla verir.
İşte, semâ denizinin yüzünde ziyadar bir kabarcık ve Kadîr-i Mutlakın Nur isminin cilvesine kesif bir âyinecik olan şu güneşin, bilmüşahede şu hakikatin üç esasının nümunelerine mazhar olduğunu görüyoruz. Elbette, güneşin nur ve harareti, ilim ve kudretine nisbeten toprak gibi kesif hükmünde, Nuru'n-Nur, Münevviru'n-Nur, Mukaddiru'n-Nur olan Zât-ı Zülcelâl, herşeye, ilim ve kudretiyle nihayetsiz yakın ve hazır ve nazır; ve eşya Ondan gayet uzak olduğuna; hem o derece külfetsiz, muâlecesiz, suhuletle işleri yapar ki, yalnız mahz-ı emrin sür'at ve suhuletiyle icad eder gibi anlaşıldığına; hem hiçbir şey, cüz'î küllî, küçük büyük, daire-i kudretinden harice çıkmadığına ve kibriyâihata ettiğine, şuhud derecesinde bir yakîn-i imanî ile iman ederiz ve iman etmek gerektir.
BEŞİNCİSİ:
وَمَا قَدَرُوا اللهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَاْلاَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ * 1
den tut,
ta وَاعْلَمُۤوا اَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ 1 ye kadar,
hem اَللهُ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ 2den tut,
ta يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ 3e kadar, hem خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضَ 4 dan tut, ta
خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ 5e kadar, hem مَا شَۤاءَ اللهُ لاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ 6 den tut,
ta وَمَا تَشَۤاؤُ نَ اِلاَّۤ اَنْ يَشَۤاءَ اللهُ 7 ya kadar hudud-u azamet-i Rububiyeti ve kibriyâ-i Ulûhiyeti tutmuş olan Ezel, Ebed Sultanı, şu âciz ve nihayetsiz zayıf ve nihayetsiz fakir ve nihayetsiz muhtaç ve yalnız cüz'î bir ihtiyarla, icada kabiliyeti olmayan zayıf bir kisble mücehhez benî Âdeme karşı şedid şikâyât-ı Kur'âniyesi ve azîm tehdidatı ve müthiş vaidleri ne hikmete binaendir ve ne vech ile

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz