Sözler Cilt 2

Sözler Cilt 2, 394. Sayfa


OTUZUNCU SÖZ: .... 191-213
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَا * وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَا 1* عَالِمِ الْغَيْبِ لاَ يَعْزُبُ عَنْهُ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ فِى السَّمٰوَاتِ وَلاَ فِى اْلاَرْضِ وَلاَ اَصْغَرُ مِنْ ذٰلِكَ وَلاَ اَكْبَرُ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مُبِينٍ * 2
âyetlerinin enâniyet-i insâniye ve tahavvülât-ı zerrat hakkındaki hakikata dair gelen âyâtın iki mühim sırrını iki maksat ile beyan eder.
Birinci maksat, enâniyet-i insâniyenin muammâ-yı acibesini hallederek silsile-i diyânet ile silsile-i felsefenin menşelerini gayet parlak bir tarzda gösterir.
İkinci maksat, tahavvülat-ı zerrâtın tılsımını keşfediyor. Zerrâtın harekâtını, o derece hikmetli ve muntazam gösteriyor ki; o umum zerreler, Sultân-ı Ezelinin muhteşem ve muazzam bir ordusu ve muti ve musahhar memurları olduğunu kat'i delillerle ispat eder. Yirmi Dokuzuncu Söz nasıl ki tılsım-ı kâinatın üç muammasından birisini keşfetmiş. Bu Otuzuncu Söz dahi akılları hayrette bırakan ve feylesofları sersemleştiren o tılsımın üç muammasından ikinci muammasını halletmiştir. Hususan hâtimesinde, yedi hikmet ve yedi kanun-u azim ile bir İsm-i Azamın tecellisini göstermekle; tahavvülât-ı zerrâtın hikmetini gayet kat'i ve parlak bir surette gösterdiği gibi, zihayat cisimlerini, o zerrâtın seyr ü seferine bir misafirhâne ve bir kışla ve bir mektep hükmünde gösterir, ispat eder.Haşiye
OTUZ BİRİNCİ SÖZ: .... 214-242
سُبْحَانَ الَّذِۤى اَسْرٰي بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ اْلاَقْصَا الَّذِى بَارَكْنَا حَوْ لَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَا اِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ 1* وَالنَّجْمِ اِذَا هَوٰى * 2
âyetlerinin hakikatını teyid eden âyâtın en mühim bir hakikatı olan Mirâc-ı Ahmediye'yi (a.s.m.)  
ve o Mirac

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz