anahtarı olduğunu ve rızık onun neticesi ve şükrün mukaddimesi bulunduğunu gayet güzel ve kat'i bir sûrette ispat ediyor.
Der tarik-ı acz-mendi, lâzım âmed çâr-çîz:
Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!
olan düstur-u hakikatteki dördüncü rükün bulunan şükr-ü mutlakın parlak ve yüksek hakikatını izah ediyor.
Altıncı Risale olan Altıncı Mesele.... 339
وَاتَّقُوا فِتْنَةً لاَتُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً * 3
âyetinin mühim bir sırrını; Vehhâbilerin Haremeyn-i Şerifeyni istilâları münasebetiyle, tefsir niyetiyle; Vehhâbilerin mahiyet-i tarihiyyesiyle vaziyet-i hazıralarını ve alem-i İslâma karşı tesiratlarını muhtasar, fakat ehemmiyetli bir sûrette dört nükte ile beyan eder.
Yedinci Risale olan Yedinci Mesele.... 339-352
قُلْ بِفَضْلِ اللهِ وَبِرَحْمَتِهِ فَبِذٰلِكَ فَلْيَفْرَحُوا هُوَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعُونَ * 4
âyetinin, Risale-i Nur ve hâdimleri hakkındaki mühim bir sırrını, "Yedi İşâret" nâmiyle, yedi inâyet-i Rabbaniyeyi beyan ediyor. Ve tahdis-i ni'met sûretinde bu inâyet-i seb'anın izharına, yedi mâkul sebebini beyan ediyor. Bu inâyet-i seb'a-i külliyenin hârikalarına işareten, kendi kendine te'lif vaktinde iki sayfanın bütün satırları başlarında yirmi sekiz elif gelerek, Yirmi Sekizinci Mektup'un mertebesine tevafuk ettiğini,Haşiye te'liften bir zaman sonra muttali olduk. Bu inâyet-i seb'ayı okuyan adam, Risale-i Nur eczalarının ne kadar ehemmiyetli ve nazar-ı inâyet-i İlâhiyede bulunduğunu ve himayet-i Rabbaniyede olduğunu bilecek. Bu yedi inâyet, küllidir, cüz'iyatları yetmişi geçer.
Hatimesinde, bir sırr-ı inâyete ait mahrem bir sualin cevabı vardır. Hâtimesinde, inâyet-i seb'adan birincisi olan tevafukata