perişan hallerini onların gözleri önüne götürmeye sebep olduğuna delâlet eder. Ve bu itibarla Cennetin lezzeti artar ve kıymeti tezahür eder.
Cennet'in cem'i, Cennetlerin taaddüdüne ve amellere göre Cennetin mertebelerine işarettir.
Ve keza, Cennetin her bir cüz'ü, Cennet gibi bir Cennet olduğuna ve herbir mü'mine düşen kısım, büyüklüğüne nazaran tam bir Cennet gibi göründüğüne işarettir.
Cennetin tenkîri ise, güzelliğinin kabil-i târif ve tavsif 1 olmadığına veya sâmilerin iştiha ve istihsanlarının fevkalâdeliğine işarettir.
تَجْرِى 1 Bahçelerin en güzeli, içinde suyu bulunanlardır. Bunların da en güzeli, içlerinden suları akanlardır. Bunların da en iyisi, akıntısı devamlı olanlardır. İşte cereyanın siga-i muzâri kıyafetinde zikredilmesi, o cereyanları tasvir etmekle, devamlı olduğuna işarettir.
مِنْ تَحْتِهَا 2 Hadravat (yeşillik) ve nebatat içinde cereyan eden suların en iyisi, nebaan suretiyle bahçenin içinden çıkmakla yüksek köşklerin altından kendine mahsus terennümatıyla geçen, eşcar ve nebatata dağılan sulardır. مِنْ تَحْتِهَا kelimesi, bu kısım sulara işarettir.
اَلْاَنْهَارُ 3 Suların çokluğu, bahçelere daha ziyade menfaat, revnak ve güzellik verir.
Kezalik, küçük küçük arklardan tecemmu eden nehirler, daha güzel manzaraları teşkil eder. Bilhassa suları berrak, zülâl, tatlı, soğuk olursa, fevkalâde bir kıymet, bir lezzet veriyor. İşte اَلْاَنْهَارُ kelimesi, cem'iyle, târifiyle, maddesiyle bu çeşit sulara işaret eder.