Pirenin midesini tanzim edendir mutlaka manzume-i şemsiyeyi nazm eylemiş.
Gözde rü'yet, midede hem ihtiyacı derc edendir mutlaka semâ gözüne ziya sürmesi çekmiş,
Zemin yüzüne gıda sofrası sermiş.
• • •
Kâinatın nazmında büyük bir i'caz var
Kâinatın gör ki telifinde bir i'caz var. Ger bütün esbab-ı tabiiye bi'l-farzı'l-muhal
Ola herbiri muktedir bir fâil-i muhtar,
O i'câza karşı nihayet acz ile bil'imtisal
Ederek secde ki:
سُبْحَانَكَ لاَ قُدْرَةَ فِينَا رَبَّنَا اَنْتَ الْقَدِيرُ اْلاَزَلِىُّ ذُوالْجَلاَلِ * 1
• • •
Kudrete nisbet herşey müsavidir
مَا خَلْقُكُمْ وَلاَ بَعْثُكُمْ اِلاَّ كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ * 2
Bir kudret-i zâtiyedir, hem ezelî; acz tahallül edemez.
Onda merâtip olmayıp, mevâni tedahül edemez. İsterse küll, isterse cüz, nisbet tefavüt eylemez.
Çünkü herşey bağlıdır herşey ile. Herşeyi yapamayan birşeyi de yapamaz.
• • •
Kâinatı elinde tutamayan zerreyi halk edemez
Tesbih gibi nazmeyleyip kaldıracak arzımızı, şümûsu, nücumu, hasra gelmez,
Şu fezanın başına, hem sinesine takacak öyle kuvvetli ele bir kimse mâlik olmaz.
Dünyada hiçbir şeyde dâvâ-yı halk edip iddia-yı icad edemez.
• • •
İhya-yı nev', ihya-yı fert gibidir
Mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sinek, nasıl onun ihyası kudrete ağır gelmez.
Şu dünyanın mevti de, ihyası da öyledir. Bütün zîruh ihyası onda fazla nazlanmaz.