hükmündedirler. Şimdiye kadar hiç bir hakikî Nur talebesinde âsâyişe münafi bir hareket görülmemiş, âdeta Nur talebeleri zabıtanın manevî yardımcısı olmuşlardır. Risale-i Nur talebelerinin rıza-i İlâhîden başka, a'mâl-i uhreviyeye müteveccih olmaktan gayri düşünceleri yoktur. Şu halde, Risale-i Nur'a garazkâr tertipler hazırlayanlar, perde arkasındaki malûm din düşmanlarından başka kimse değildir.
Yukarıdaki mâruzatımızda birçok mahkemelerin beraat kararlarının mevcudiyetini arz etmiştim. Elde edebildiğim tarih ve numaralarını beyan ederek, o âdil ve yüksek mahkemelere milyonlar Nûr Şâkirdleri nâmına minnettarlığımızı bildirmek isterim. Umum Risalelerin beraat ve iadesi hakkında Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15/Haziran/1944 tarihli beraat kararıyla, İstanbul Eminönü Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1953 tarih ve 1951/137 esas ve 27/952 kararıyla ki; geçen celsede Sebilü'r-Reşad Gazetesi'nin takdim ettiğim nüshasında bildirilen beraat kararıdır. Ayrıca mahkeme-i âlinize sûret-i mahsusada arz ve takdim ettiğim Asâ-yı Mûsâ dahil umum Risale-i Nur Külliyatının Mersin Ağır Ceza Mahkemesinin 17/1954 esas 421/954 karar ve 9/4/954 tarihli beraat kararının
mevcudiyetleri; mahkemelerin temininde olarak hiç bir elin Risale-i Nur'a ilişmemesini tazammun ettiği halde, mestur düşmanların hainâne faaliyetleriyle bu sefer de tahsisen Asâ-yı Mûsâ kastedilerek âdil ve yüksek mahkemeye gelmiş bulunuyoruz.
Risale-i Nur, İman-ı Billah ile Tevhid'i; en yüksek derecede, aynelyakîn ve hakkalyakîn bir sûrette göze gösterip bütün letâifi âzamî derecede doyurmasıyla imanı taklidden kurtarıp, derece-i tahkike yükseltir. Asâ-yı Mûsâ'da ise, bu ulvî ve kudsî iman dersi, en parlak bir sûrette, hem görülmemiş ihtişam ile ispat edildiğinden, yüz otuz cilde yaklaşan Risale-i Nur tefsirinin âdeta hülâsası hükmündedir.
Bütün semavî kitapların ve bütün peygamberlerin en büyük dâvâsı, Hâlık-ı Kâinatın ulûhiyet ve vahdaniyetini ilândır. Kur'ân, baştanbaşa Tevhid'i gösterir. İşte Asâ-yı Mûsâ da; Müslümanlara ve umum beşeriyete Cenâb-ı Hakkın birliğini ve delâil-i vahdaniyetini