Tarihçe-i Hayat

Tarihçe-i Hayat, 4. Sayfa

Bu suretle, alelusul yirmi sene tahsili lâzım gelen ulûm ve fünunun zübde ve hülâsasını üç ayda tahsil ve ikmal etmiştir.
Bunun üzerine hocalarının "hangi ilim tab'ına muvafık" olduğu sualine cevaben,
"Bu ilimleri birbirinden tefrik edemiyorum. Ya hepsini biliyorum veyahut hiçbirisini bilmiyorum" der.
Herhangi bir kitabı eline alırsa, anlardı. Yirmi dört saat zarfında Cemü'l-Cevâmi, Şerhü'l-Mevâkıf, İbnü'l-Hacer gibi kitapların iki yüz sahifesini, kendi kendine anlamak şartıyla mütalâa ederdi. O derece ilme dalmıştı ki, hayat-ı zahiri ile hiç alâkadar görünmezdi. Hangi ilimden olursa olsun, sorulan suale tereddütsüz derhal cevap verirdi.
ba
O zamanki hayatına kısa bir bakış
Evvelâ: Hükema-yı İşrâkıyyunun mesleklerine sülûk ederek, zühd ve riyazete başladı. Hükema-yı İşrakıyyun, tedric kanunu mucibince vücudlarını riyazete alıştırmışlardı. O ise, tedrice riayet etmeyerek, birden bire riyazete daldı. Gün geçtikçe, vücudu tahammül etmeyerek zaif düşmeye başladı. Üç günde bir parça ekmekle idare ediyordu. Ulema-yı İşrâkıyyunun "riyazetin küşâyiş-i fikre hizmet ettiği" nazariyesi üzerine, onlar gibi yapacağım diye çalışıyordu.
Saniyen: İmam-ı Gazâlî Hazretlerinin İhyau'l-Ulûm'unda tasavvuf nokta-i nazarında دَعْ مَا يُرِيبُكَ اِلٰى مَا لاَ يُرِيبُكَ 1 kaidesine ittibaen, ekmeği bile bir zaman terk edip, ot ile idareye koyuldu.
Salisen: Nadir konuşuyordu. Kürtlerin edip dâhilerinden Molla Ahmed Hânî Hazretlerinin, gündüzleyin bile havf ile girilen kubbe-i saadetine

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz