Sikke-i Tasdik-i Gaybi

Değiştirilen Kısımlar

BU SAYFADA HATA YAPILARAK 1958 BASKILI RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINDA OLDUĞU HALDE BAZI RİSALE-İ NUR KÜLLİYATLARINDA AŞAĞIDA MAVİ RENKLE BELİRTİLEN 9 BEYİT ÇIKARILMIŞTIR.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 212. Sayfa


Çok şahs-ı velî, nur ile hem etti kanaat,
Çok şahs-ı denî, nur ile hem buldu kerâmet.
 
Her hepsi de pervanesi, üftadesi nurun,
Her hepsi muamma, gücü yetmez bu şuurun.
 
Fillerle varıp Kâbe'ye, hem Ebrehe zâlim; İsterdi ki, yapsın nice bin türlü mezâlim…
İsterdi ki, o beyt yıkılıp şöhreti sönsün, Halk Kâbe'yi terkederek, kiliseye dönsün.
İsterdi ki, çeksin doğacak nura bir sed, Hem doğmadan ölsün diye "Mahbub-u Müebbed."
Günlerce gidip Kâbe'ye, hem yaklaşan ordu, Birden bire bir tehlike sezmiş gibi durdu.
Sür'atle gelip bir sürü kuş, semt-i bahirden, Taş harbine başlar, pek acip hepsi birden.
İndikçe havadan, o muammâ gibi taşlar, Cansız yıkılıp yerlere yatmış nice başlar.
Şahıyla beraber kocaman ordu-yu Mevlâ, Olsun diye mahbuba nişan, eyledi mûtâ.
Hem kavm-i Kureyş, söndürelim derken o nuru, Erkek ve kadın, cümlesinin kaçtı huzuru.
Müşrik ve muvahhid, iki fırka olup urban, Yıllarca dökülmüş yine üstüne bir kan.
Şakk etti kamer, Fahr-i Beşer, ol Yüce Server,
Her yerde ve her anda onun nuru muzaffer.
 
Kur'ân'dı kavli, nurdu yolu, ümmeti mutlu,
Ümmet olanın kalbi bütün nur ile doldu.
 

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz