Sikke-i Tasdik-i Gaybi

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 87. Sayfa

asıl itibarıyla bir ل , bir ر sayılsa bin iki yüz on iki (1212) ederek, bundan bir buçuk asır evvel Mevlânâ Hâlid Zülcenâheyn'in Hindistan'dan getirdiği parlak bir ilm-i hakikat rusuhuyla o zamanda meydan alan te'vilât-ı fâsideyi ve şübehatı dağıtarak yüz senede elli milyondan ziyade insanları daire-i irşadına aldığı ve tenvir ettiği zamanın tarihine tam tamına tevafukla bakar.
İkinci âyet olan, اَلرَّاسِخُونَ فِى الْعِلْمِ مِنْهُمْ 1 şeddeli ر , aslına nazaran bir ل , bir ر sayılmak cihetiyle, makam-ı ebcedîsi bin üç yüz kırk dört (1344) etmekle her asra baktığı gibi, bu asra da hususî remzen bakar. Ve ilm-i hakikatte râsihâne çalışan ve kuvvetli iman eden bir taifeye işaret eder. Ve çok âyetlerin ehemmiyetle gösterdikleri bu bin üç yüz kırk dört (1344)'te Risaletü'n-Nur ve şakirtlerinden daha ziyade bu vazifeyi müşkül şerait içinde sebatkârâne yapan zâhirde görülmüyor. Demek bu âyet onları dahi daire-i harîmine hususî dahil ediyor.
ON BEŞİNCİ ÂYET
يَۤا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَۤاءَكُمْ بُرْهَانٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَاَنْزَلْنَۤا اِلَيْكُمْ نُورًا مُبِينًا * 2
Şuâyet bu zamana dahi hitap eder. Çünkü tamam- مُبِينًا hariç kalsa-bin üç yüz altmış (1360) küsur eder. Eğer قَدْ جَۤاءَكُمْ 'den sonraki olsa بُرْهَانٌ ve نُورًا kelimelerindeki tenvinler, ن sayılsa bin üç yüz on (1310) eder. Demek bu asra da hitap eder. Hem قَدْ جَۤاءَكُمْ بُرْهَانٌ 3 cümlesi yalnız dört farkla Furkan adedine tevafukla sarîhan
baktığı gibi, o kudsî burhan-ı İlâhînin bu zamanda parlak ve kuvvetli bir burhanı olan Resâili'n-Nur'a dahi, ikinci cümlesi olan اَنْزَلْنَۤا اِلَيْكُمْ نُورًا مُبِينًا 1 adedi, iki tenvin vakıfta iki elif( ا ) sayılmak cihetiyle beş yüz doksan sekiz (598) ederek aynen tam tamına Resâili'n-Nur'a ve Risale-i Nur adedine

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz