Birisi: Ehl-i dünya ve siyasetin evhamlarına dokunan kuvvetli bir tesanüd ve ihlâsla fevkalâde hizmet-i diniyedir. Zulm-ü beşer buna baktı.
İkincisi: Herkes kendi başına bu kudsî hizmete tam ihlâs ve tam tesanütle tam liyakat göstermediğimizden, kader dahi buna baktı. Şimdi kader-i İlâhî, ayn-ı adalet içinde hakkımızda ayn-ı merhamettir ki, birbirine müştak kardeşleri bir meclise getirdi, zahmetleri ibadete ve zayiatları sadakaya çevirdi. Ve yazdıkları risaleleri her taraftan nazar-ı dikkati celb etmek ve dünyanın mal ve evlâdı ve istirahati pek muvakkat ve geçici ve herhalde bir gün onları bırakıp toprağa girecek olmasından, onların yüzünden âhiretini zedelememek ve sabır ve
tahammüle alışmak ve istikbaldeki ehl-i imana kahramanâne bir nümune-i imtisâl, belki imamları olmak gibi çok cihetle ayn-ı merhamettir. Fakat yalnız bir cihet var ki, beni düşündürüyor.
Nasıl bir parmak yaralansa göz, akıl, kalb ehemmiyetli vazifelerini bırakıp onunla meşgul oluyorlar. Öyle de, bu derece zarurete giren sıkıntılı hayatımız, yarasıyla kalb ve ruhumuzu kendiyle meşgul eder. Hattâ dünyayı unutmak lâzım olduğu bir zamanımda, o hal beni masonların meclisine getirdi, onları tokatlamakla meşgul eyledi. Cenâb-ı Hak bu gaflet halini de bir mücahede-i fikriye nev'inden kabul etmek ihtimaliyle teselli buldum.
Risale-i Nur'un kıymettar muallimi Hafız Mehmed'in kardeşi Ali Gül'ün selâmını aldım. Ben hem ona, hem bütün hemşehrilerine ve Sava'nın bütün ahyâ ve emvâtına binler selâm ve dua ederim.
ba
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ * 1
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Sizin sebat ve metanetiniz, masonların ve münafıkların bütün plânlarını akîm bırakıyor.
Evet, kardeşlerim, saklamaya lüzüm yok. O zındıklar, Risale-i Nur'u ve şakirtlerini tarikate ve bilhassa Nakşî tarikatine kıyas edip, o ehl-i tarikati mağlûp ettikleri plânlarla bizleri çürütmek ve dağıtmak fikriyle bu hücumu yaptılar.
Evvelâ: Ürkütmek ve korkutmak ve o mesleğin su-i istimâlatını göstermek.
Ve saniyen: O mesleğin erkânlarının ve müntesibîninin kusuratlarını teşhir etmek.
Ve salisen: Maddiyun felsefesinin ve medeniyetinin câzibedar sefahet ve uyutucu lezzetli zehirleriyle ifsad etmekle mâbeynlerinde tesanüdü