Madem نَعْبُدُ… نَسْتَعِينُ 2 deki ن , üç cemaat-ı azîmeyi, bilhassa âlem-i İslâm
camiindeki muvahhidîn cemaatini, hususan o vakit namazda bulunan milyonlar cemaatini bize gösterip bizi içlerinde bulunduruyor ve dualarına ve söylediklerimizi aynen söylemeleriyle tasdiklerine ve bir nevi şefaatlerine hissedar olmamıza yol açıyor. Biz dahi, bu "Âmin" kelimesiyle o cemaat-ı muvahhidîn ve musallînin dualarına yardım ve dâvâlarına tasdik ve şefaatlerinin ve istiânelerinin makbuliyetine o "Âmin" ile bir rica etmemizle, bizim cüz'î ubudiyet ve dua ve dâvâmızı küllî, geniş bir ubudiyete çevirip küllî, umumî rububiyete mukabele ettirir. Demek uhuvvet-i imaniye ve vahdet-i İslâmiye sırrıyla, her namaz vaktinde âlem-i İslâm mescidinde milyonlarla efradı bulunan bir cemaatin rabıta-i vahdet itibarıyla ve mânevî radyolar vasıtasıyla Fâtiha'daki "Âmin" külliyet kesb eder, milyonlarla "Âmin"ler hükmüne geçebilir.Haşiye
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ * 1
سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَۤا اِلاَّ مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ * 2
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * وَبِهِ نَسْتَعِينُ * 1
Üçüncü Medrese-i Yusufiyenin tek bir dersinin üçüncü kısmı
Mukaddime
Namazdaki Fâtiha'nın mânevî emriyle اَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ 2 feyziyle İkinci Kısım yazıldığı gibi, namazdaki teşehhüd dahi وَأَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللهِ 3 cümlesinin diliyle, mânevî ihtarıyla ve Sûre-i Fethin âhirinde
هُوَ الَّذِۤى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَكَفٰى بِاللهِ شَهِيدًا * مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ وَالَّذِينَ مَعَهُۤ أَشِدَّۤاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَۤاءُ بَيْنَهُمْ... الخ * 4
beş mu'cize-i gaybiyeyi gösteren büyük âyetin nuruyla dersin üçüncü kısmını yazmaya, şimdi beyanına iznim olmayan üç sebep için mecbur oldum. Tafsilâtını, izahatını, senetli hüccetlerini Risalet-i Muhammediyeye dair Zülfikar, Mu'cizât-ı Ahmediye ve Ayetü'l-Kübrâ, Arabî Hizb-i Nuriyeye havale edip, yalnız gayet muhtasar, kısacık üç işaretle Arabî Hizb-i Nuriyenin hülâsasının bir hülâsası ve tesbihatta tekrar ettiğim kelime-i tevhid ile daimî virdim bir tefekkür-ü Arabî olarak burada yazılan risaleciğinin مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ 5 şehadetine dair parçaların bir nevi tercümesi, İkinci ve Üçüncü İşarette yazılacak.