Mektubat

Mektubat, 150. Sayfa


Hazret-i Peygamber aleyhissalâtü vesselâmı görmemiş.1 Elbette, hıfz-ı İlâhîde olan bir Sultan-ı Levlâk'ı, böyle bir Cehennem oduncusu, onun huzuruna girip göremez. Ağzına mı düşmüş?
Beşinci hâdise: Haber-i sahihle haber veriliyor ki: Âmir ibni Tufeyl ve Erbed ibni Kays, ikisi ittifak ederek, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın yanına gitmişler. Âmir demiş: "Ben onu meşgul edeceğim, sen onu vuracaksın." Sonra bakıyor ki, birşey yapmıyor. Gittikten sonra arkadaşına dedi: "Neden vurmadın?" Dedi: "Nasıl vuracağım? Ne kadar niyet ettim; bakıyorum ki, ikimizin ortasına sen geçiyorsun. Seni nasıl vuracağım?"2
Altıncı hâdise: Nakl-i sahihle haber veriliyor ki: Gazve-i Uhud'da veya Huneyn'de, Şeybe bin Osmanü'l-Hacebiyye–ki, Hazret-i Hamza onun hem amcasını, hem pederini öldürmüştü–intikamını almak için gizli geldi. Tâ Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın arkasından yalın kılıç kaldırdı. Birden kılıç elinden düştü. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ona baktı, elini göğsüne koydu. Şeybe der ki: "O dakikada dünyada ondan daha sevgili adam bana olmazdı." İmana geldi. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti: "Haydi, git, harp et." Şeybe dedi: "Ben gittim, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm önünde harp ettim. Eğer o vakit pederim de rast gelseydi vuracaktım."3
Hem feth-i Mekke gününde, Fedâle namında birisi, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın yanına, vurmak niyetiyle geldi. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ona bakıp tebessüm etti. "Nefsinle ne konuştun?" dedi ve Fedâle için taleb-i mağfiret etti. Fedâle imana geldi ve dedi ki: "O vakit ondan daha ziyade dünyada sevgilim olmazdı."4
Yedinci hâdise: Nakl-i sahihle, Yahudiler, suikast niyetiyle, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın oturduğu yere, üstünden büyük bir taş atmak ânında, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm o dakikada hıfz-ı İlâhî ile kalkmış; o suikast de akîm kalmış.5
Bu yedi misal gibi çok hâdiseler vardır. Başta İmam-ı Buharî ve İmam-ı Müslim ve eimme-i hadîs, Hazret-i Aişe'den naklediyorlar ki:
  وَاللهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ 1 âyeti nâzil olduktan sonra, ara sıra Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı muhafaza eden zâtlara ferman etti:
يَۤا اَيُّهَا النَّاسُ انْصَرِفُوا فَقَدْ عَصَمَنِى رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ Yani, "Nöbettarlığa lüzum yok. Benim Rabbim beni hıfz ediyor."2
İşte, şu Risale de, baştan buraya kadar gösteriyor ki, şu kâinatın her nev'i, her âlemi, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı tanır,

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz