hakikî teselli veren, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmdan başka kimdir? Evet, Fahr-i Âlem odur ve fâni insanları idam-ı ebedîden kurtarıp teselli veren odur.
Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, sekizinci âyeti: "O dahi geldikte, dünyayı günaha dair, salâha dair ve hükme dair ilzam edecektir."1 İşte, dünyanın fesadını salâha çeviren ve günahlardan ve şirkten kurtaran ve siyaset ve hâkimiyet-i dünyayı tebdil eden, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmdan başka kim gelmiş?
Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, on birinci âyet: "Zira bu Âlemin Reisinin gelmesinin hükmü gelmiştir."2 İşte, "Âlemin Reisi"Haşiye elbette Seyyidü'l-Beşer olan Ahmed-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdır.
Hem İncil-i Yuhanna, On İkinci Bab ve on üçüncü âyet: "Amma o Hak Ruhu geldiği zaman, sizi bilcümle hakikate irşad edecektir. Zira kendisinden söylemiyor. Bilcümle, işittiğini söyleyerek gelecek nesnelerden size haber verecek."3
İşte bu âyet sarihtir. Acaba umum insanları birden hakikate davet eden ve her haberini vahiyden veren ve Cebrail'den işittiğini söyleyen ve kıyamet ve âhiretten tafsilen haber veren, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmdan başka kimdir? Ve kim olabilir?
Hem kütüb-ü enbiyada, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın Muhammed, Ahmed, Muhtar mânâsında Süryânî ve İbrânî isimleri var. İşte, Hazret-i Şuayb'ın
suhufunda ismi, "Muhammed" mânâsında Müşeffah'tır.1 Hem Tevrat'ta, yine "Muhammed" mânâsında Münhamennâ, hem "Nebiyyü'l-Haram" mânâsında Himyâtâ,2 Zebur'da el-Muhtar3 ismiyle müsemmâdır. Yine Tevrat'ta el-Hâtemü'l-Hâtem,4 hem Tevrat'ta ve Zebur'da Mukîmü's-Sünne,5 hem suhuf-u İbrahim ve Tevrat'ta Mazmaz'dır.6 Hem Tevrat'ta Ahyed'dir.
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm demiş:
اِسْمِى فِى الْقُرْاٰنِ مُحَمَّدٌ * وَفِى اْلاِنْجِيلِ اَحْمَدُ * وَفِى التَّوْرٰيةِ اَحْيَدُ * 7