Mektubat

Mektubat, 22. Sayfa

yani, "Onu bulan herşeyi bulur. Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz, bulsa da başına belâ bulur" ne derece âli bir hakikat olduğunu gördüm ve طُوبٰى لِلْغُرَبَۤاءِ 4 hadîsinin sırrını anladım, şükrettim.
İşte, kardeşlerim, karanlıklı bu gurbetler, çendan nur-u imanla nurlandılar; fakat yine bende bir derece hükümlerini icra ettiler ve şöyle bir düşünceyi verdiler: "Madem ben garibim ve gurbetteyim ve gurbete gideceğim. Acaba şu misafirhanedeki vazifem bitmiş midir? Tâ ki sizleri ve Sözleri tevkil etsem ve bütün bütün alâkamı kessem" fikri hatırıma geldi. Onun için sizden sormuştum ki, "Acaba yazılan Sözler kâfi midir, noksanı var mı? Yani vazifem bitmiş midir? Tâ ki rahat-ı kalble kendimi nurlu, zevkli, hakikî bir gurbete atıp, dünyayı unutup, Mevlânâ Celâleddin'in dediği gibi
دَانِى سَمَاعِ چِه بُودْ؟ بِى خُودْ شُدَنْ زِ هَسْتِى 
أَنْدَرْ فَنَاىْ مُطْلَقْ ذَوْقِ بَقَا چ َشِيدَنْ * 1
deyip, ulvî bir gurbeti arayabilir miyim?" diye sizi o suallerle tasdî etmiştim.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى 2
 Said Nursî
ba

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz