Mektubat

Mektubat, 287. Sayfa

bir delilde dahi Kur'ân'a karşı imanlarını ziyadeleştirirler. Senin ve şakirtlerinin gösterdiği yol ise:
Bir kere beşer kelâmı farz edilse, yani Arşa bağlanan o muazzam pırlanta yere atılsa, bütün mıhların kuvvetinde ve çok burhanların metanetinde birtek burhan lâzım ki onu yerden kaldırıp Arş-ı Mânevîye çaksın–tâ küfrün zulümatından kurtulup imanın envârına erişsin. Halbuki buna muvaffak olmak pek güçtür. Onun için, senin desisenle, şu zamanda, bîtarafâne muhakeme sureti altında çokları imanlarını kaybediyorlar.
Şeytan döndü ve dedi: "Kur'ân beşer kelâmına benziyor; onların muhaveresi tarzındadır. Demek beşer kelâmıdır. Eğer Allah'ın kelâmı olsa, Ona yakışacak, her cihetçe harikulâde bir tarzı olacaktı. Onun san'atı nasıl beşer san'atına benzemiyor; kelâmı da benzememeli."
Cevaben dedim: Nasıl ki Peygamberimiz (a.s.m.), mu'cizâtından ve hasâisinden başka, ef'al ve ahval ve etvârında beşeriyette kalıp, beşer gibi âdet-i İlâhiyeye ve evâmir-i tekviniyesine münkad ve mutî olmuş. O da soğuk çeker, elem çeker, ve hâkezâ... Herbir ahval ve etvârında harikulâde bir vaziyet verilmemiş–tâ ki ümmetine ef'âliyle imam olsun, etvârıyla rehber olsun, umum harekâtıyla ders versin. Eğer her etvârında harikulâde olsaydı, bizzat her cihetçe imam olamazdı, herkese mürşid-i mutlak olamazdı, bütün ahvâliyle rahmeten li'l-âlemîn olamazdı.
Aynen öyle de, Kur'ân-ı Hakîm, ehl-i şuura imamdır, cin ve inse mürşiddir, ehl-i kemâle rehberdir, ehl-i hakikate muallimdir. Öyle ise, beşerin muhaverâtı ve üslûbu tarzında olmak, zarurî ve kat'îdir. Çünkü, cin ve ins münâcâtını ondan
alıyor, duasını ondan öğreniyor, mesâilini onun lisanıyla zikrediyor, edeb-i muaşereti ondan taallüm ediyor, ve hâkezâ, herkes onu merci yapıyor. Öyle ise, eğer Hazret-i Mûsâ aleyhisselâmın Tûr-i Sina'da işittiği kelâmullah tarzında olsaydı, beşer bunu dinlemekte ve işitmekte tahammül edemezdi ve merci edemezdi. Hazret-i Mûsâ aleyhisselâm gibi bir ulü'l-azm, ancak birkaç kelâmı işitmeye tahammül etmiştir. Mûsâ aleyhisselâm demiş:
اَهٰكَذَا كَلاَمُكَ؟ قَالَ اللهُ: لِى قُوَّةُ جَمِيعِ اْلاَ لْسِنَةِ * 1
Şeytan yine döndü, dedi ki: "Kur'ân'ın mesâili gibi, çok zatlar o çeşit mesâili din namına söylüyorlar. Onun için, bir beşer, din namına böyle birşey yapmak mümkün değil mi?"

SORU & CEVAP
İsminiz Sorunuz