İkinci sual: "Şeytanların ve şerlerin halk ve icâdı, şer değil mi? Çirkin değil mi?Cemil-i Mutlak ve Rahim-i Alel-ıtlakın cemâl-i rahmeti nasıl müsaade etmiş?" sualine karşı gayet kat'i bir sûrette cevap veriyor.
Üçüncü sual: "Mâsum insanlara ve hayvanlara musibet ve belâları musallat etmek, zulüm değil mi? Âdil-i Mutlakın adaleti nasıl müsaade ediyor?" diye suâlin cevabında gayet mukni' ve kat'i bir tarzda cevap veriyor.
ON ÜÇÜNCÜ MEKTUP: .... 41-44
Ehl-i dünya ve ehl-i siyasetin bana ettikleri zulüm ve tazyik karşısındaki sükût ve tahammülümü merak eden çok kardeşlerimin müteaddit suallerine karşı, Eski Said lisaniyle ve Yeni Said'in kalbiyle verilmiş ibretli ve merakâver bir cevaptır.
Esası şudur ki: "Hâlık-ı Rahimin rahmeti yâr ise, herkes yârdır, her yer yarar; eğer yâr değilse, herşey kalbe bârdır, herkes de düşmandır. Felillâhilhamd, rahmet-i İlâhiye yâr olduğu için; ehl-i dünyanın bana ettikleri enva-ı zulmü, o rahmet-i İlâhiye enva-ı merhamete çevirmiştir."
Serbestlik vesikası almak ve kanunsuz tazyikattan kurtulmak için adem-i müracaatımın bir-iki mühim sebebini beyan eder. Hülâsası: Zâlim insanların mahkûmu değilim; belki ben, âdil kaderin mahkûmuyum; ona müracaat ediyorum. Hem, haksızlığı hak zanneden adamlara karşı hak dâvâ etmek, bir nevi haksızlıktır ve hakka karşı bir nevi hürmetsizliktir. Hem, dünya siyasetinden sırr-ı içtinabımın sebebini, mühim bir hakikatla beyan ediyor.
ON DÖRDÜNCÜ MEKTUP: .... 44
Te'lif edilmemiştir.
ON BEŞİNCİ MEKTUP: .... 45-54
Altı mühim suale, altı ehemmiyetli cevaptır.