çok uzun, çok kıymettar olmakla beraber çok hatarlı, çok geniş olmakla beraber çok dar olduğunu, ve âfâki ve enfüsi iki yol ile sülûk edildiğini beyan eder.
Beşinci Telvih: Vahdetü'l-vücud ve vahdetü'ş-şühûdun mahiyetini beyan ederek, ehl-i sahvın ve ehl-i veraset-i nübüvvetin âli meşrebinin rüçhaniyetini ispat eder.
Altıncı Telvih: Velâyet yolları içinde en güzeli ve en müstakimi, sünnet-i seniyeye ittiba' olduğunu ve velayetin esaslarının en mühimmi, ihlâs; ve en keskin kuvveti, muhabbet olduğunu beyan ederek; bu dünya darü'l-hizmet olduğundan ve dâr-ı ücret ve mükâfat olmadığından, tarikatın lezâizini ve ezvak ve kerâmâtını kasden talep etmemek lâzım geldiğini beyan eder.
Yedinci Telvih: Tarikat ve hakikat, şeriatın hâdimlerinden olduğunu, tarikat ve hakikatın en yüksek mertebeleri, şeriatın cüz'leri bulunduğunu; tarikat ve hakikat, vesilelikten çıkmamak ve daima şeriata tebaiyette kalmak lüzumunu beyan edip, "Sünnet-i seniye ve ahkâm-ı şeriat haricinde evliya bulunabilir mi?" diye suale, merak-âver bir cevap verir.
Sekizinci Telvih: Tarikatın sekiz varta-i mühimmesini beyan eder.
Dokuzuncu Telvih: Tarikatın pek çok semeratından gayet şirin ve güzel dokuz adedini beyan eder.
Bu risale ehl-i tarik olana ve olmayana bir iksir-i âzamdır ve bir tiryâk-ı enfa'dır.
Zeyl.... 426-429
En kısa ve selim ve en müstakîm bir tarîkın esasını Dört Hatve nâmiyle, tezkiye-i nefsin ve tekemmül-ü ruhun medârı olan dört mühim dersi veriyor.